Tek bir yolda. Henüz bitmedi yolculuk ama yolcu yoruldu. Doğrudur kuralı bu yolların. Ağaçlar içine vardı mekan. Sardı gözleri nahoş gölgeler. Yolcunun adımları yavaş, yolcunun adımları sakin. Beride yol seçilmez, ileride menzil gözükmez. Yolcu durmak ister. Sinmek ister kovuğa, yolu da kendini de unutasıya. Beriden gelmesinler aramaya, İlerisi ise söz verilmiş toprağa varır. Gidilmez. Sesler yoktur, ne de hisler. Duygular ise büyük bir boşluktur nasılsa hiçlikten edilmiş iğnelerle dolu. Acıtmaz canı sadece vurur göğsün sinesine. Varır dalgalar şahlanır pınarlarına gözlerin. Ahkam keser yol çamur edip toprağı ve daha derine batırır paçaları. İsimler kalmaz ve yerler bütünlüğe dağılır. Kişilerin gölgeleri hatırlanır ta ki kendi gölgenin ayrılışını izleyesiye. Kovuk güzel, kovuk sıcak. Kovuk boş ve kovuk işkence. Yol güzel, yol heyecanlı. Yol uzun ve varması imkansız. Yolcu yorgun. Sırtı vurgun, Taşımaktan koca bir yükü. İçi havadan keskilerle dolu. Yolcu gider. Yolcu durur...
Yorumlar
Yorum Gönder